PES DOĞRUSU HELİL HANIM… BU NE PİŞKİNLİK!... SİZE DÜŞEN İSTİFA ETMEKTİR…

Bize zaman zaman “Çok sert yazıyorsun” eleştirisinde bulunanlar oluyor…

Evet, zaman zaman sert yazdığımız doğrudur. İzmir’in, İzmirlinin haklarını koruma noktasında bazen öyle yapmamız gerekiyor…

Maalesef şu güzel kentimizde öyle olaylar oluyor ki, insanın sert tepki vermemesi mümkün değil…

İşte Karabağlar Belediye Başkanı Helil İnay Kınay vakası.. Şimdi buna nasıl olur da sert tepki göstermezsiniz!

AİLE BOYU SALTANAT

Helil Hanım, göreve gelince Burcu Uğantaş’ı Başkan Yardımcısı yaptı, kocası Koray Uğantaş’ı da belediyenin ana şirketi Karbel’in yöneticiliğine getirdi. Koray Uğantaş’ın ağabeyi Tuncay Baki Uğantaş’ın Kınay’ın seçim kampanyasının finansmanında önemli rol oynadığı ve bu atamaların da bunun diyeti olduğu öne sürülüyordu.

25 MİLYON LİRALIK

Nitekim, geçtiğimiz günlerde basında bomba bir haber yer aldı ve Tuncay Baki Uğantaş’ın Kınay’ın seçim kampanyası için içlerinde meclis üyelerinin de yer aldığı birçok kişiden toplan 25 milyon lira topladığı ve bu paraların Tuncay Baki Uğantaş’ın annesinin hesabına yatırıldığı belirtiliyordu. Ayrıca Başkan Kınay'ın eşinin ve Burcu Uğantaş'ın seçim zamanı döviz bürolarında çok sayıda işlem yaptığı da belirtiliyordu. Yani Kınay için yasa dışı para toplanmıştı ve bu paranın nerelere harcandığı konusunda da şüpheler bulunuyordu.

Kınay, bu iddialar üzerine, “Veremeyecek hesabım yok” gibi beylik lafların arkasına sığındı ve “Kulaktan dolma, çamur at izi kalsın değil, kim olduğuna, ailesine bakmadan, mücadelesine leke düşürmek adına bilgisiz, belgesiz, beni tanıyan herkesin bildiği sürece ilişkin yasal hakkımı kullanarak, bu kampanyada arabasını, emeğini verenlerin yasal hakkını kullanacağım. Yasa ve hukuk önünde ben tüm arkadaşlarımı da savunmak üzere yasal süreçleri başlattım. Zaten hodri meydan dedim” dedi.

YARGIDAN “TAKİPSİZLİK” KARARI

Ancak Kınay, gittiği yargıdan şok bir cevap aldı. Söz konusu haber ve iddiaları yayınlayan gazeteciler hakkında ‘takipsizlik’ kararı verildiği açıklandı. Bununla birlikte soruşturma dosyasına gazeteciler tarafından sunulan öyle belgeler ortaya çıktı ki, insanın görünce küçük dilini yutmaması mümkün değil. Bal gibi de bu para toplanmış, bal gibi de döviz işlemleri yapılmış. Bu parayı verenlerden bazıları daha sonra verdiğinin peşine düşmüş.

BUNLAR KİŞİSELİYLE İLGİLİYMİŞ!

Bu belgelerin her biri tokat gibi. Ancak Helil Hanım, bu akşamki Meclis toplantısında bu belgelerle ilgili tek kelime edemedi. Hatta daha da ileri gidip iddiaların belgesiz olduğunu söylemeye devam etti. Bu iddiaları gündeme getiren muhalefet Meclis üyelerine ise, “Bunlar benim kişiselimle ilgili süreçler. Ben hesabını veririm" dedi.

KOLTUKTAN KALKMAYI BİLMENİZ GEREKİYOR

Helil Hanım!

Biz mahkeme değiliz. Sizi yargılayıp hüküm verecek makam biz değiliz. Ancak, ortaya çıkan bunca belge ve bilgiye rağmen sizin bu tavrınızı çok pişkince buluyoruz. Hala insanların gözlerinin içine baka baka “iddiaların belgesi olmadığını” söylüyorsunuz. İnsanın en azından bir yüzünün kızarması gerekiyor. Bu belgelerin hesabını kamuoyuna net bir şekilde açıklamanız şart. Onun da ötesinde bizce artık istifa etmeniz şart. Lafa geldi mi, sosyal demokrat olmakla övünüyorsunuz, demokrasi mücadelesi verdiğinizi söylüyorsunuz. Ancak Avrupa’da bir ülkenin sosyal demokrat olma iddiası taşıyan bir siyasetçisi bu iddialar ve belgelerin onda biri ile karşılaşsa o koltukta bir dakika oturmaz, oturamazdı.

Hakikaten İzmir’de gelecek vaat eden, geçmişte özellikle çevre konusunda önemli mücadeleler vermiş bir isimdiniz ancak bu ortaya çıkanlar öyle anlaşılıyor ki, tüm bunları aldı götürdü.

Yazık…

Buradan CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e de çağrıda bulunmak istiyoruz. Eğer, temiz siyaset iddiasında bulunuyorsanız, bu iddialarla ilgili siz de gereğini yaparsınız.