ERKAN DOĞAN’IN ÖZEL HABERİİzmir Büyükşehir Belediyesi İzmir Planlama Ajansı (İZPA) tarafından hazırlanan ‘İzmir’de Afet Toplanma Alanlarının Erişilebilirliliğinin Mekansal Analizi’ isimli raporda çarpıcı sonuçlar yer aldı. Raporda bir afet anında Bornova’da 150 bine yakın nüfusun Afet Toplanma Alanlarına erişim sağlayamayacağı uyarısı yapıldı. Karabağlar, Balçova, Menderes, Dikili ve Torbalı’da Afet Toplanma Alanlarına erişim açısından S.O.S. veren diğer ilçeler arasında yer alıyor.EN RİSKLİ İLÇE BORNOVA! İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay’ın da geçtiğimiz günlerde medya tanıtım toplantısına katıldığı İzmir Planlama Ajansı’nın (İZPA) yaptığı İzmir Afet Toplanma Alanları hakkındaki araştırması çarpıcı sonuçlar ortaya koydu. Ajans, İzmir ilçelerinin deprem, sel gibi benzeri durumlarda İzmirlilerin güvende olabilecekleri Afet Toplanma Alanlarının yeterliliği ve ulaşımı hakkında detaylı bir rapor yayımladı.
Raporda bu açıdan en riskli görülen ilçenin Bornova olduğu vurgulandı. Raporda konu ile ilgili şu ifadeler yer verildi
Raporda bu açıdan en riskli görülen ilçenin Bornova olduğu vurgulandı. Raporda konu ile ilgili şu ifadeler yer verildi- “Afet Toplanma Alanlarına erişimde dezavantajlı konumda bulunan bölgeler içerisinde özellikle Bornova ilçesi dikkat çekmektedir. Haritalarda görüldüğü üzere Bornova’da belirli bir bölge afet toplanma alanlarına erişim sağlayamamakta, bu durum afet sırasında tahliye ve güvenli toplanma sürecinin daha zor hale gelebileceğini göstermektedir.
- Özellikle merkez ilçelerde yoğun yapılaşma, nüfus baskısı ve sınırlı açık alan stoku nedeniyle kişi başına düşen afet toplanma alanı büyüklüğünün kritik eşiklerin altına düştüğü tespit edilmiştir.
- Karabağlar ve Balçova ilçelerinde kişi başına düşen alan büyüklüğü 2 metrekarenin altında kalmakta, bu da afet anı için öngörülen fiziksel toplanma kapasitesinin mevcut nüfusa yetemeyeceğini göstermektedir.”
- “İzmir’in 30 ilçesi için toplam afet toplanma alanı büyüklüğü ile TÜİK 2024 nüfus verileri dikkat alınarak kişi başına düşen alanlar gösterilmektedir. Verilere göre, Karaburun, Kınık, Beydağ gibi nüfusu düşük olan kırsal ilçeler, kişi başına düşen afet toplanma alanı açısından en yüksek değerlere sahip ilçelerdir.
- Buna karşılık Balçova ve Karabağlar ilçelerinde kişi başına düşen afet toplanma alanı oldukça sınırlıdır. Çiğli, Konak ve Karşıyaka gibi yoğun yerleşim bölgeleri de düşük değerlere sahiptir.
- Yapılan analizler sonucunda, afet toplanma alanlarının büyük ölçüde şehir merkezinde yoğunlaştığı, ancak bazı bölgelerde erişim sıkıntısı yaşandığı tespit edilmiştir.
- “Öte yandan kırsal ilçelerde kişi başına düşen toplanma alanı büyüklüğünün görece yüksek olması, erişim sorunlarının tamamen çözüldüğü anlamına gelmemektedir.
- Menderes, Dikili ve Torbalı gibi bazı ilçelerde, yeterli açık alan varlığına rağmen, bu alanlara erişim sağlayamayan yapı kümelerinin ve yüksek nüfusun varlığı dikkat çekmektedir.
- Bu durum, yalnızca toplanma alanı tanımlamanın yeterli olmadığını; aynı zamanda bu alanların konumsal uygunluğu, ulaşım sürekliliği ve nüfusla mekânsal ilişkisinin dikkate alınması gerektiğini ortaya koymaktadır.
- “Diğer yandan, çalışmanın ilerleyen aşamalarında, deprem risk modelleme çalışmaları, taşkın, sel, kuraklık ve diğer afet türlerine yönelik gerçekleştirilecek analizler ve ile yol kapanma analizi gibi detaylandırılmış çalışmalarla birlikte, 1/25000 Ölçekli Nazım İmar Planı aşamasında verilecek temel mekânsal kararlara altlık olacak verilerin sunulması hedeflenmektedir.
- Örneğin mevcut toplanma alanlarının kişi başına düşen büyüklüğünün yeterli ancak erişim kapasitesinin düşük olduğu bölgelerde, erişimi artırmaya yönelik mikro ölçekli planlama kararları geliştirilmesi önemlidir.
- Bu, özellikle merkez ilçelerde erişimi artıran yaya bağlantı yolları, tahliye koridorları ve yeni geçici toplanma alanları oluşturulması gibi uygulamaları gündeme getirebilir. Bu tür müdahaleler, uygulama imar planı seviyesinde öneri ulaşım aksları veya donatı işlevi olarak plan paftalarına işlenebilir.”







