ÜNLÜ FİRMANIN URLA YAĞCILAR'DAKİ 650 VİLLALIK PROJESİ İLÇEYİ AYAĞA KALDIRDI… ESKİ BAŞBAKAN'A YAKIN ÜNLÜ İŞ İNSANI AZİZ DEMİR DE İŞİN İÇİNDE İDDİASI

İzmir’in Urla ilçesi Yağcılar Köyü’nde ünlü şarkıcı Nilüfer Yumlu’nun ailesine ait olduğu belirtilen 300 dönümlük alanda yapılmak istenen 650 adetlik villa projesi ortalığı karıştırdı. SİT alanının göbeğinde kalan proje için yapılan tüm itiraz ve açılan davalara rağmen parselasyon işlemi yapıldı. Bunun üzerine bugünlerde bir iş makinasının proje alanına girip çalışma başlatması ve belediyeye yapılan imar durum yazısı ve inşaat ruhsatı başvurusu ilçeyi ayağa kaldırdı.

(AK Parti İzmir İl eski yöneticilerinden ünlü iş insanı Aziz Demir)

İstanbullu ünlü inşaat firması Ege Yapı’nın yürüteceği belirtilen proje için eski Başbakan Binali Yıldırım’a yakınlığıyla bilinen AK Parti İzmir’in eski il yöneticilerinden ünlü iş insanı Aziz Demir’in de belediye nezdinde görüşmeler yaptığı öne sürüldü.

BAŞKAN BALKAN İSYAN ETTİ: TALANA İZİN VERMEYECEĞİZ

(Urla Belediye Başkanı Selçuk Balkan)

Yaşanan kriz sürerken Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın katılımıyla ilçede düzenlenen toplantıda konuşan Urla Belediye Başkanı Selçuk  Balkan, kendisinden önce kayyum olarak görev yapan eski kaymakamların da izin vermediği projeye isyan etti.

 

Kendisi de Yağcılar Köyü’nden olan Balkan, Urla’yı koruyarak geliştirmek istediklerini belirtti. Balkan,  “Altınköy’de SİT alanında 650 konut yapılmak istenen bir bölge var. Ne doğanın, ne yolun kaldırabileceği bu alanda talana izin vermememiz gerekiyor. Dik durmamız gerekiyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 2018 yılında iptal ettiği plan olmasına rağmen kendi meziyetleriyle, parselasyon yapıp ‘ben yaptım oldu’ şeklinde yapmaya çalışıyorlar. Ben inanıyorum ki bu ülkenin bakanlarının, bürokratlarının çoğunun bundan haberi yoktur. Sesimizi hep birlikte duyuracağız. Çeşmealtı’nda marina projesi var.  ÇED toplantısı olacak.  Biz balıkçı kasabası olarak kalmak istiyoruz. Doğal yapımızı koruyalım istiyoruz” dedi.

TUGAY: SELÇUK BAŞKANIN YANINDAYIM

(İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay)

 

Başkan Tugay da son dönemde Urla’ya yerleşimin arttığını hatırlatarak, ilçenin doğasına zarar vermemesi için herkesin çaba göstermesi gerektiğini söyledi. Tugay,  “Urla her geçen gün daha gözde, kıymetli bir yer oluyor. Bir yerin rant değerinin artması oranın kendi doğal yapısının, kültürünün kaybedilmesine asla yol açmamalı. Maalesef bunun kötü örnekleri Türkiye’de de, İzmir’de de var. Urla’da böyle bir şeye hiç kimse izin vermemeli. Urla’yı gözümüz gibi korumalıyız. Ben koruyabileceğimize inanıyorum. Selçuk Başkanım çok sağlam bir duruş sergiliyor. Ben de aynı şekilde onunla beraberim. Urla’yı gastronomisiyle, tarımıyla, doğasıyla, kıyılarıyla çok güzel bir yer olarak bu memleketin kıymetini bilen insanlarla korumaya ve geliştirmeye devam edelim. Yapılan festivaller, etkinlikler burayı çekim merkezi haline getirsin” diye konuştu. 

AVUKAT MERCAN’DAN 18 ARALIK’TAKİ KEŞFE DAVET

Bu arada Altınköy Koyunu Koruma ve Geliştirme Derneğimiz (AKKOY) ve Yağcılar Köyü'nde yaşayan vatandaşların projeye karşı açtığı 3 ayrı davada 18 Aralık Çarşamba günü keşif yapılacağı bildirildi. Vatandaşların avukatlığını üstlenen Şehrazat Mercan, kendilerine destek vermek isteyenlerin keşfi izlemeye gelmeleri çağrısında bulundu.

(Ünlü avukat Şehrazat Mercan)

Konuyla ilgili www.erhangulenc.com’a açıklamalarda bulunan avukat Mercan şunları söyledi:

“Urla İlçemizin, en kıymetli koyları, tarım, orman ve zeytinlik alanları, yapılaşmaya yönelik plan kararları nedeniyle ağır tehdit altındadır. Altınköy Koyu olarak bilinen, Yağcılar Köyü, Ömerali Mevkiindeki üç büyük arazi, kişilere aittir. Bu araziler ilk karar alındığında 1. Derece doğal SİT iken, 3.dereceye düşürülmüş olup halen SİT, "sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım" alanında kalmaktadır. Ancak çevresi tamamen 1.derece yani hassas alan olarak tescillidir.

(Tepki toplayan proje için parselasyon yapıldı ve belediyeye imar durum yazısı ve ruhsat için başvuruda bulunuldu.)

Ayrıca, bu 3 büyük araziyi de kaplayan alanın Bakanlıkça, Çevre Düzeni Planında kentsel gelişim alanı olarak belirlenmesi üzerine, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin de buna uygun 1/25.000 Ölçekli Nazım İmar Planında yer vermiş ve ‘Tercihli Kullanım Alanı’ yapılmıştır. Böylece yapılaşmanın önü açılmışsa da, bir yurttaşın İzmir 4.İdare Mahkemesinde açtığı dava ile plan iptal edilmiştir.

 Mahkeme ve bilirkişiler, "Tercihli Kullanım Alanı" olarak planlanmasının yanlış olduğu ve bölgenin ekolojik bütünlüğünün bozulacağı ve "Tarım Alanı" olarak planlanmasının gerektiği karara bağlanmıştır. Ardından kararı uygulayan İzmir Büyükşehir Belediyesi, meclis kararı ile Urla Belediye Meclisince 2006 ve 2007 yıllarında onanan alt ölçekli planları iptal etmiş, CB 109 Sayılı kararı uyarınca gereğinin yapılması için İzmir 1. No.lu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’na göndermiş ve 1/25.000 Ölçekli Nazim İmar Planında, bu üç parseli "TARIM ALANI" olarak planlamış ve meclisinde karar bağlamıştır.

 

“KURUL ALMASI GEREKEN KORUMA KARARINI ALMADI”

 

Planlama süreçleri, bu bilgilere sahip olmayan yurttaşlarca karmaşık bir düzenleme olarak algılanabilir. Esasen, mantığı şudur. Alt ölçekli planlar, bire bir olmasa da üst ölçekli planlar ile uyumlu olmak zorundadır. Bu durumda, İzmir Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu, mahkeme karar gerekçelerini ve İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 1/25.000 Ölçekli Planını gözeterek bölgenin korunması doğrultusunda karar alması gerekirken almamıştır.

 Ayrıca yoğun zeytinlik ve orman alanı olan bölgenin tabi olduğu, 5403 Sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanım Kanunu ve 3573 Sayılı Zeytinlerin Islahı ve Yabanilerin Aşılattırılması Hakkında Kanunun emredici kurallarını uygulayarak karar alması gerektiği halde, yapmamıştır.

Aksine, iptal edilen(kadük) Urla Belediye meclisinin 2006 ve 2007 tarihli koruma amaçlı imar planlarının geçerli olduğu yönünde görüş vermiş ve yüzlerce küçük parsel oluşturularak, araziler parçalanmıştır. Bölge yapılaşmaya açılmış ve binlerce zeytin ağacı herkesin gözü önünde kesilerek, parseller yazlık konutların yapılması için hazırlanmıştır. Böylece Yarımada'nın ve Urla'nın en hassas bölgesinde, yoğun bir nüfus artışına da yol açacak süreç başlatılmıştır.

 Diğer yandan, Devlet ve mülkiyet sahibi kişilerce, işlemler hızla yürütülürken, başta AKKOY(Altınköy Koyunu Koruma ve Geliştirme Derneğimiz) ve Yağcılar Köyü'nde yaşayan yurttaşlar , uygulamaya konu üç parsel için alınan hukuksuz ve bilim dışı plan ve kararları yargıya taşımıştır.  

Kişi ya da kurumların, mülkiyet hakkına saygılıyız. Ancak plan kararlarını, devlet eliyle eğip bükerek, mahkeme kararının arkasından dönüp önüne geçerek, bölgedeki ekolojik sistemin bütünlüğünü bozucu, yüzlerce konut yapımı ile yaşanmaz hale getirecek bu gelişmenin önüne geçmek, yurttaşlık görevimizdir.

 İzmir 2. İdare Mahkemesinde bakılmakta olan 3 dava dosyamızda, 18.ARALIK.2024 Çarşamba günü keşif yapılmasına karar verilmiştir. Keşfe taraflar, mahkeme heyeti ve bilirkişiler dışındaki kişilerin katılması olası değilse de 18.Aralık.2024 çarşamba günü gelip izleyerek destek verebilirsiniz. Deniz alanları, kıyılar, koylar, orman, zeytinlik alanlar ve eko sisstemin bütünlüğü korunmalıdır. Yapılaşma ve nüfus artışının önüne geçilmelidir.