TABİP ODASI'NDAN KRİTİK ATAMA ÖNCESİ UYARI: LİYAKATSIZ İL MÜDÜRÜ İZMİR'İN SAĞLIĞINI BOZAR, YENİ PANDEMİDEN KAYGILIYIZ…

ERKAN DOĞAN’IN ÖZEL HABERİ...

İzmir Tabip Odası Başkanı Uzm.Dr. Fahri Yüce Ayhan, Sağlık Bakanlığı’ndan bir aydır boş duran İzmir Sağlık Müdürü koltuğuna liyakatli, İzmir’i bilen bir hekimin ataması gerektiğini söyledi. Müdürlüğün kış aylarında kent adına önemli ihaleler ve halk sağlığı projeleri yapacağını anlatan Ayhan, “İthal gelen müdürün yeni bir teknik ve uzman ekip kurması, yürüyen sistemi aksatacağından kaygılıyız. Yeni müdür yeni bir ekip kurduğunda, güç değişimi nedeniyle belki de yeni bir pandemi yaşayacağız.  Aşı, solunum hastalıkları gibi konularda aksama olur diye kaygılanıyoruz. Bu yüzden içeriden, İzmir’den birinin gelmesi, Müdürlük yapısına aşina olacağı için en azından teknik kadroyu yerinden çok fazla oynatmayacağını düşünüyoruz” diye konuştu. Ayhan, “İzmir Sağlık Müdürlüğüne bir aydır neden biri atanmıyor? Adayların çalışmaları değişik odaklar arasındaki çatışmaları mı tetikliyor? Bu soru işaretleri aklımıza geliyor” ifadelerini kullandı.

"DÖNEMİN RUHU LİYAKAT DEĞİL SADAKAT"

(İzmir Tabip Odası Başkanı Uzm.Dr. Fahri Yüce Ayhan ekibiyle birlikte muhabirimiz Erkan Doğan'a çarpıcı açıklamalar yaptı. )

İzmir İl Sağlık Müdürü Op.Dr. Burak Öztop’un görevinden ani istifasının ardından bir ay geçmesine rağmen Sağlık Bakanlığı İzmir’e hala bir sağlık müdürü atamadı. Bu durum Sağlık Müdürlüğü bürokratlarının çalışmalarında belirsizlik ortamının oluşmasına neden olurken, İzmir Tabip Odası Başkanı Uzm.Dr. Fahri Yüce Ayhan, erhangulenc.com’a özel açıklamalarda. bulundu.

“Genel olarak dönemin ruhu liyakat değil sadakat” diyen Ayhan, şunları söyledi:

“Sağlık Müdürlüğündeki sözleşmeleri bu açıdan değerlendirmek lazım. Sağlık Bakanlığı sözleşmeli yöneticilerin iki yıllık dönemlerinin değerlendirmesini neye göre yapıyor? Hastanenin ihtiyaçlarının karşılanması, ameliyatların düzenli çalışmasının ötesinde daha çok biat ettiği tarafa göre bir değerlendirme yapıyorlar. Atamayı yapan ekibe, yöneticiye, yeterli bir biat, tarafgirlik, ilgi yoksa o yönetici iki yıl sonra değişiyor. .Yöneticilerin parti yöneticilerine, kadın kollarına, bir takım belki sermaye odaklarına, tabiri caizse konsomasyon yapması gerekiyor. İyi geçinmesi gerekiyor.

Kim karşı tarafı daha hoş tutuyorsa, atayıcı erki, güç odaklarını kim daha çok memnun ediyorsa onun şansı maalesef daha fazla oluyor.

Aslında atama kriteri için liyakat ön planda olması gerekiyor. Tire Devlet Hastanesi Başhekimi Dr. Fatih Hayali, 26 yıldır hastanenin başhekimliğini yapıyor. Şahsen tanışmıyoruz, siyasi görüşünü bilmem. Ama olması gereken bir şey bu.

Bir hastane başhekimi 26 yıldır, hangi iktidar olursa olsun hastaneye yönetebiliyorsa bu bir başarıdır. Bu bir liyakattır olması gereken budur. Yönetici seçilirken, hastaları, hastane personelini memnun etme, kurumsal yapıyı geliştirme gibi hem Tire’ye, hem salğık bürokrasine bir şey katıyor. Bizim arzumuz bu liyakatın devam etmesidir.”

İl Sağlık Müdürünün liyakatlı, İzmir’deki sağlık bürokrasinin bilen bir kişinin olması gerektiğinin altını çizen Aynan, “Bu özelliklerin dışındaki bir il sağlık müdürü İzmir’in sağlığını bozar” dedi. Ayhan, şunları söyledi:

“İzmir Sağlık Müdürü Op.Dr. Burak Öztop ayrıldı. Burak Bey Balıkesir’den gelmişti. Bir önceki Sağlık Müdürü Emre Bey, Urfa’dan Manisa’ya, Manisa’dan da buraya geldi.

Şimdi kim gelecek? Bazı isimler geçiyor. Bu isimler neye göre belirlenecek? Eskiden İl Sağlık Müdürü emekli olurdu, daha sonra yardımcısı İl Sağlık Müdürü olurdu. Böyle bir silsile izlerdi.

Burada bir çalışma süreci var, bu şehrin sorunları var, bu kentin dinamikleri var buna aşina bir ekiple devam etmek uygun olurdu.

İzmir’i tanımayan, hastaneleri bilmeyen bir kişinin Sağlık Müdürü olarak görevlendirilmesi, kendisi ve çalışanları için ve onunla muhatap olacak camia için de dezavantaj olacaktır.

Dışarıdan gelen kişi tüm ekibi değiştiriyor. Gelen çeyizi ile geliyor. Bu da mevcut düzeni bozabiliyor.

 Eylül ayı yaklaşıyor. İzmir Sağlık Müdürlüğü tüm hastaneler adına belli hizmet kalemleri ve laboratuvar testleri için önemli ihaleler yapıyor. Ekip değişirse bu süreç farklı bir yere de evrilebilir.

Eylülde gelecek ekibi değiştirecek yeni planlama yapacak ve hastanelere, ‘siz ihalenizi kendiniz yapın’ diyecek. Sadece müdürün atanması değil, teknik ve uzman ekibin değişmesi önemli bir sorun teşkil ediyor.

Şu an İzmir Sağlık Müdürlüğünde yürüyen bir sistem var. Bu anlamda dışarıdan birinin gelmesi, İzmir halkı açısından ve bizim açımızdan tercih edilebilir bir durum değil”

BİR AYDIR İZMİR SAĞLIK MÜDÜRÜ NEDEN ATANMIYOR?

İzmir Sağlık Müdürlüğüne bir aydır neden biri atanmıyor? Adayların çalışmaları değişik odaklar arasındaki çatışmaları mı tetikliyor? Bu soru işaretleri aklımıza geliyor.

“Meslek odası olarak bakanlık muhalifi bir oda olarak gözüksek de. Sağlık Müdürlüğünde güvendiğimiz, deneyimli, kıdemli birçok meslektaşımız var. Bir an önce sağlık müdürünün atanması önemli. Bu ekiplerin çalışmasını teşvik edecek, daha doğru yönlendirecek bir ismin gelmesi önemli.

İzmir tecrübesi olan, liyakatlı bir kişinin gelmesini tabi ki önemli. Kış ayları yaklaşıyor. Salonum sürveyansı yapılıyor İzmir’de. Sağlık Müdürlüğündeki ekibin pandemi hazırlığı gibi bir hazırlık yapması lazım.

Yeni müdür yeni bir ekip kurduğunda, güç değişimi nedeniyle belki de yeni bir pandemi yaşayacağız.  Örneğin sağlık müdürlüğünde bir denetim ekibi var. Hastanenin farklı birimlerini denetliyor birim. Bu ekip belli bir formatta, standart da ilerlerken, siz bu işe alışkın olmayan bir kadro bile kursanız iyi niyetli de olsalar bir süre bocalayacaklardır. Dereyi geçiyorsunuz atı da değiştiriyorsunuz ama bari eğeri sağlam bağlayın.”

AŞI, SOLUNUM HASTALIKLARI GİBİ KONULARDA AKSAMA OLUR DİYE KAYGILANIYORUZ

“Hem liyakatlı bir atama istiyoruz, İl Sağlık Müdürlüğünden öz gücünden yararlanılacak bir süreç umut ediyoruz.

Ekiplerde radikal değişiklikler yaptığınızda bir takım işler ister istemez aksama riskine sahip. Hele ki kritik noktalarda aşılama programlarının devam etmesi gerekiyor kışa doğru solunum yolu hastalık sürveyansının düzgün bir şekilde yürütülmesi gerekiyor.

Böyle bir takım riskli alanlarda radikal hızlı değişimler yapılırsa bunlar da işi aksatacaktır diye kaygılanıyoruz.

 Bu yüzden içeriden, İzmir’den birinin gelmesi, Müdürlük yapısına aşina olacağı için en azından teknik kadroyu yerinden çok fazla oynatmayacağını düşünüyoruz”